Sık Sorulan Sorular

Aile Planlaması

Diyelim ki gebe kalmak istemiyorsunuz . Bebek yapmayı plânlamadınız.
Kullandığınız prezervatifin patlamış olduğunu farkettiniz. Veya korumaksızın ilişkide bulundunuz.
İşte bu gibi durumlarda ilişkiden sonraki ilk 72 sa te alabileceğiniz Gebelik oluşmasını engelleyecek olan haplardır.
1 veya 2 doz olarak kullanılır.
Uygun şekilde kullandığınızda büyük olasılıkla istenmeyen bir hamilelikten korunmuş olursunuz.
Yinede bir doktora danışarak almanızda fayda var. Size özel durumlar olabilir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Yanma
Akıntı
Kötü koku
Kaşıntı
Irritasyon hissi
Kasık ağrısı…. olabilir .
Işte bunlar bizim en sık rastladığımız hastalık ve şikayetlerdir.

Vajinanın doğal salgıları vardır. Ve bu ortamı sağlayan mikroorganizmaları vardır.
Bunlara döderline basilleri denir.
Vajina salgı bezleri ve bu basiller vajinanın ıslak olmasını sağlarlar.
Döderline basilleri vajina asiditesini ( ph denir buna ) düşük tutarlar.
Normalde de vajinada az miktarda mantar ve diğer bakteriler olabilir .
Ancak bu iyi basiller enfeksiyon yapacak ajanların çoğalmasını engeller.
Bir şekilde iyi basiller azalırsa zararlı enfeksiyon ajanlarına fırsat doğar.
Ve mantar ( candida) veya bacterial ( bacteriodes vaginalis, trikomoniazis) enfeksiyon gelişir.

Enjeksiyon yolu ile genellikle üst koldan uygularız .

9 yaş ve üzeri adolesanlarda ve yetişkinlerde kullanırız.

9-13 yaş arasında:
GARDASIL 2 doz takvimine göre uygulanabilir.
– İlk enjeksiyon: belirlenen tarihte
– İkinci enjeksiyon: ilk dozdan 6 ay sonra
Eğer ikinci doz, ilk dozdan 6. aydan daha erken uygulanırsa, üçüncü doz her zaman uygulanmalıdır.

Alternatif olarak GARDASIL 3 doz takvimine göre uygulanabilir:
– İlk enjeksiyon: belirlenen tarihte
– İkinci enjeksiyon: ilk dozdan 2 ay sonra
– Üçüncü enjeksiyon: ilk dozdan 6 ay sonra
İkinci doz ilk dozdan en az bir ay sonra ve üçüncü doz ikinci dozdan en az üç ay sonra uygulanmalıdır.

Her üç doz 1 yıllık dönemde uygulanmalıdır.

14 yaş üzeri ise:
GARDASIL 3 doz takvimine göre uygulanmalıdır:

– İlk enjeksiyon: belirlenen tarihte
– İkinci enjeksiyon: ilk dozdan 2 ay sonra
– Üçüncü enjeksiyon: ilk dozdan 6 ay sonra
İkinci doz ilk dozdan en az bir ay sonra ve üçüncü doz ikinci doz

Gebelikte Laboratuvar Tetkikleri

Ayrıca anne adayında ek hastalık varsa başka tahliller eklenebilir
Şeker hastalığı varsa HbA1c eklenmesi
Anemi varsa ferritin ve B12 eklenmesi
Kalp hastalığı varsa kardioloji konsültasyonu eklenmesi gerekebilir .

Smear testi yaptırmamış gebelerin smear testi alınır. Rahim ağzında enfeksiyon yada anormal
hücre varlığı değerlendirilir. Gebe kalınmadan önce tedavi şansı olur.

Kan grubunu bilmeyen gebelerde veya şüpheli durumlarda yapılmalı. Kan uyuşmazlığı olduğu
durumda İndirek Coombs testi de istenerek uyuşmazlığın takibi yapılır. Tabi erkeğinde kan
grubunu bilmeliyiz.

Gebede şikayet olduğunda ve tam idrar tahlilinde enfeksiyon bulgusu olduğunda yapılır. Bakteri
tespit edildiğinde antibiyotik duyarlılık testi sonucuna göre tedavi planlanır. Gebelikte bulgu
vermeden idrar yolları enfeksiyonu olabilir (asemptomatik bakteriüri). Bu yüzden her trimestrde
idrar kültürü yaptırmak gerekir.

Çok kolay yapılmasına rağmen birçok konuda bilgi sahibi olmamıza yardımcı olur. Gebeliğin
başından itibaren düzenli olarak her trimestr ve bazen daha sık yapılması gerekir.
Bilirubin, protein, glukoz ve eritrosit (kan hücresi) artışı böbreklerde sorun varlığını gösterir.
Nitrit, lökosit esteraz ve bakteri varlığı enfeksiyon belirtisi olup tedavi planlanmasına yardımcı
olur.
İdrardaki keton seviyesi açlığı gösterir. Bulantı, kusma veya başka bir nedenle yeterli besin
alınamazsa keton yükselir.
İleriki haftalarda preeklampsi ve eklampside idrarda protein artar. Tespit edilmesi hayati önem
tasir.
İdrarın yoğunluğuna bakarak gebenin yeterli sıvı alıp almadığı takip edilir.

Tiroit hormon seviyelerindeki anormalliklerin tespiti çok önemlidir. Gerekli olursa hormon desteği
yapılır.

Kan şekeri, karaciğer fonksiyonları ve böbrek fonksiyonları incelenir, anne adayında ek hastalık
varsa testler artabilir.

Toksoplazma, sifiliz, kızamıkçık (rubella), hepatit , CMV ve HIV (aids) için tarama yapılır. Bu
enfeksiyonlar gebelikte geçirildiğinde bebekte sakatlık oluşturabilir. Toksoplazma, rubella
ve CMV için Ig M ve Ig G antikorlarına, sifiliz için VDRL ye bakarak daha önceden annenin bu
enfeksiyonları geçirip geçirmediği araştırılır.
Hepatit ve HIV testleri gebeliğin sonunda da bakılmalı, aktif enfeksiyon varlığında bebeğe
doğum sonrası tedavi planlanır.

Kanda çok sayıda parametre değerlendirilir. Hemoglobin seviyesi( kansızlık olup olmadığını),
trombosit sayısı (pıhtılaşma), lökosit sayısı (enfeksiyon varlığının) değerlendirilmesine yardımcı
olur.

Mensturasyon

Bu duruma “PRİMER AMENORE” denir .

Ergenlerde meme gelişimi ve adet döngüsü yakın ilişkilidir.
Ergenlik (puberte) cinsel olgunluk ve üreme kapasitesine ulaşma sürecidir. Kızlarda erkeklerden yaklasik  2 yıl önce baslar. Genellikle 10-14 yaşlarında.

  Ergenliğe giriş yaşı genetik ve çevresel etkenlerden etkilenir. Ayrıca vücut yağ miktarı ve yapısı da rol oynar. Önce hızlı bir boy uzaması (büyüme hormonu uyarısıyla) ve takiben ikincil seks özellikleri (estrojen hormonu etkisiyle) meme gelişimi görülür. Beyin organının hipotalamus ve hipofiz bezlerinden gelen uyarılarla yumurtalıklardan kadınlık hormonu olan estrojen ve ek olarak böbrek üstü bezlerinden daha az miktarda erkeklik (androjen) hormonu olan testosteron (ayrıca dehidroepiandrosteron) salgılanmaya başlar.
  Estrojen meme gelişimi ve iç ve dış kadın cinsel organ olgunlaşmasını yönetirken testosteron ve böbrek üstü bezlerinden salgılanan diğer androjenik hormonlar koltuk altı ve dış cinsel organ (pubik) kıllanmasını uyarırlar.

  Meme gelişiminin 8 yaşından önce başlaması erken puberte olarak kabul edilir ve nedenleri mutlaka araştırılmalıdır.
14 yaşta hala meme gelişiminin başlamamış olması da geç pubertedir ve yine araştırılmalıdır.

Ergenlikte duygusal ve duygu durum değişiklikleri hormonal olgunlaşmaya eşlik eder. Kız çocuklarında ilk cinsel olgunlaşma meme gelişmesi ile kendisini gösterirken en son fizyolojik olay, ilk adet kanamasının (menarş) başlamasıdır.
Memeler gelişmeye başlamışsa ilk adet kanaması için 16 yaşa kadar sadece beklenebilir.
Ama 16 yaş tamamlandığı halde hala ilk adetin başlamamış olması (Primer amenore) anormaldir ve araştırılmalıdır.

  Menarş ile birlikte artık boy uzaması yavaşlar ve birkaç yıl içinde de durur.
Diğer bir deyişle, kız çocuklarının en hızlı boy uzama dönemi menarş başlamadan öncedir.
Genel olarak adet kanamaları ne kadar erken başlarsa boy o kadar kısa, ne kadar geç başlarsa o kadar uzun olur.
  Menarşı izleyen birkaç yıl adet kanamalarının düzensiz olması doğaldır. Beyindeki merkezlerin olgunlaşması ile adetler düzene girer. Bu süreç bazı kızlarda birkaç ay, bazılarında ise yıllar sürecek kadar uzundur. 

Yumurtlama ile projesteron (yumurtlama hormonu) denilen hormon salgılanmaya başlar ve adet döngüsü düzenli hale gelir. Estrojen hormonu tek başına rahimi döşeyen doku tabakasını (endometrium) uyarır ve kalınlaştırır. Ancak yumurtlama olursa estrojene ek olarak salgılanan progesteron hormonu adet döngülerini düzenli hale getirir.
  O halde bir kadın her ay adet görüyorsa yumurtlama oluyor (estrojen ve progesteronun birlikte etkisiyle), sadece 2-3 ayda bir adet oluyorsa yumurtlama olmuyor (tek başına estrojen etkisiyle) demektir.

Erişkinlerde sağlıklı olan her ay adet görülmesidir. Aksine adetler sürekli şekilde gecikmeli oluyorsa bu ciddi bir sağlık sorunudur, endometrium aşırı kalınlaşır ve kansere kadar giden hastalıklara yol açabilir.

Sonuc olarak 16 yaşında meme gelişimi başlamış ama henüz adet görmemiş ise:
İkincil cinsel özellikleri yani meme gelişmesi, aksillar ve pubik kıllanması normal, dıştan muayenesinde vücut hatları kadın yapısında, boy uzaması aynı yaştaki arkadaşları ile uyumlu bir kız çocuğu adet kanamasının başlamaması  primer amenore:dır.

Bu genç kızlarda öncelikle vaginal muayene ile vajina varlığı ve ultrason ile rahim olup olmadığı bakılmalıdır. Başka bir şikayetleri yoksa ağrı akıntı gibi , genellikle rahim yoktur ancak yumurtalıklar normaldir . Vajina da kör bir vajinadir . 

Sağlıklı Gebelik

Yiyeceklerin besin değerleri yanında hijyenik hazırlanması ve başka sağlık sorunlarına sebep
olmamaları cok önemlidir.
Sebzeler iyice yıkanmalıdır. Üzerlerinde toprak kalırsa ishal ve toxoplasma enfeksiyonuna yol
açar.
Çiğ eti ekledikten sonra ellerimizi , kap kaçakları, mutfak tezgahını, bıçağı, tahtayı mutlaka iyice
temizlemeliyiz. Hatta bu is için kullandığımız kesme tahtasını başka bir şey için kullanmamalıyız.
Çiğ etten toxoplasma bulaşabilir.
Etlerin iyi pistiginden emin olmalıyız.
Yenilmeye hazır satılan etleri ( salam , pastırma) dondurucuda 3 gun bekletip öyle tuketmeliyiz .
Dondurma işlemi mikroplardan arındırır. Pişirecek isek bu islem gerekmez .
Süt ve süt ürünlerini pastörize kullanmalıyız. Değil ise cok iyi kaynatmalıyız.

Bu süreçte kilo almanız kaçınılmaz ve aynı zamanda gereklidir. Ancak kontrolsüz kilo alımı bir
çok hastalığı davet eder. Örn: hipertansiyon , diabet , iri bebek , eklem rahatsızlıkları … vb gibi. Ve
alınan kilolar kalıcı olduğunda ileride kalp damar hastalıklarına yol açar.


Gebelikte alabileceğiniz kilo , gebelik öncesi vücut kitle indeksiniz ( body mass indeks )_VKI ile
ilgilidir. Gebelik öncesi kilonuz normalden az ise yani VKI 19 ve altı ise 13-18 kilo almanız normaldir.
Normal kilo da iseniz VKI 19-25 arasında ise 11-15 kilo almanız uygundur.


Gebelik öncesi kilonuz fazla ise VKI 25 ve üzeri ise 7-10 kilodan fazla almamalısınız.
Günlük kalori ihtiyacınız ise yaşınız, kilonuz , günlük hareket miktarınıza bağlı olarak hesaplanır.
Ortalama olarak şöyle söyleyebiliriz. Ilk 3 ayda günlük 2000 kalori, ikinci 3 ayda 2200 kalori, son
3 ayda ise 2400 kaloriye ihtiyacınız vardır.


Gebeliğin ilk aylarında hiç kilo alınmasa da olur. 3. Aydan itibaren aylık bir, bir buçuk kilo kadar
alınır. Son aylarda bu 2 kiloya yaklaşır. Bu kilo alımı için günlük alışkanlıklara ek olarak bir kase
yoğurt veya süt, tam tahıllar veya taze meyve ile sağlanabilir.

Sağlıklı bir gebelik geciriyorsaniz ve belirtilen bir riskiniz yoksa seyehat edebilirsiniz .
Uçak yolculuğu da genel olarak güvenlidir. Ancak çok sık uçuşlar ve doğuma yakın uçuş
onerilmeyebilir.
14-28 haftalar arası nispeten daha güvenlidir. Çünkü erken doğum riski daha azdır.
Seyehat ederken bol sıvı tüketmeyi ihmal etmeyin .
Özellikle uzun süre oturmaniz gerekiyorsa 2 saat te bir mola verin ve yürüyüş yapın.
Yanınız da yastık ve yükselti bulundurun . Ayaklarınızın şişmesini önlemek için yukarı kaldırın.

Gebelik boyunca cinsel istekleriniz hormonlarınız, duygusal durumunuz ve gebelik yakınmalarıniz
nedeniyle değişebilir.
Sorunsuz bir gebelik geciriyorsaniz cinsel acıdan herhangi bir sınırlama yoktur.
Hatta pek çok görüşe göre cinsel ilişki doğum eylemini kolaylaştırır.
Sadece bazı hastalıklarda ( plasenta previa, rahim ağzı- servikal yetmezlik ve dikiş konulmuş
olması…gibi ) cinsel ilişki doktorunuz tarafından yasaklanabilir

Hamilelikte canlılığı azaltılmış virüs aşıları ve virüs içermeyen aşılar yapıla bilir.
Canlı virus taşıyan aşılar yapılmamalıdır.
Grip aşısı yapilabilir. Canlılığı azaltılmış bir aşıdır ve mevsiminde gebelere yapılması önerilir.
Tetanoz aşısı aile hekimleri tarafından tüm gebelere yapılmaktadır. Beraberinde Difteri aşısı da
yapıla bilir .
Hepatit A , Hepatit B , Meningokok , Pnomokok aşıları gerekiyorsa yapıla bilir.
Bunların dışın da seyehat nedeniyle aşı gerekiyorsa doktorunuza danışarak yapıla bilir.
Gebenin evdeki çocukları aşılanması gerekiyorsa yapıla bilir.

Gebelik sanki istirahat ve az hareket dönemi gibi algılanır. Oysa bu yanlıştır.
Herhangi bir risk faktörünüz yoksa gebelikten önceki tüm aktivitelerinizi yapabilirsiniz.
Üstelik düzenli egzersiz yapmanızın sayısız faydası vardır.
1 Gebelikte aldığınız kiloları kontrol altında tutar.
2 Uykularınızı düzenler ve daha dinç olmanızı sağlar.
3 Yasam enerji seviyenizi ve motivasyonunuzu arttırır.
4 Kaslarımızı güçlendirerek doğuma hazırlanmanızı sağlar.
5 Bel ağrısı ve kramp gibi sorunlara çözüm olabilir .
6 Doğum sonrası depresyon riskini azaltır.
7 Şeker metabolizmasını düzenler ve gebelik şekeri gelişmesini önler.
8 Doğum sonrası daha çabuk toparlanmanizi sağlar.

Kanaması olan gebeler .
Erken doğum tehtidi olan gebeler
Çoğul gebeliği olanlar ( ikiz, üçüz..)
Servikal ( rahim ağzı) bölgede sorun olan gebeler
Plasenta previa teşhisi olanlar
Yüksek tansiyonu olan gebeler
Kalp , akciğer, karaciğer hastalığı olan gebeler
Tüm bu gebeler içinde bile doktoru ile görüşerek hafif tempolu yürüyüş öğrendiklerimiz
olacaktır.

Günlük 30 dk yeterlidir. Her gün olmasa bile haftada 3-5 gün yapılmalıdır.
Gebe için programlanmış pilates, yoga, dans olabilir . Aslında gebelikten önce yapıyorsanız aynı
programa devam edilebilir.
Yürüyüş de gebe için çok uygun bir aktivitedir .
Yine yüzme de gebelikte güvenli ve faydalı bir spor aktivitesidir .
Tüm egzersizlere ısınma hareketleri ile başlamalısınız. Tempoyu yavaşça arttırmalıyız.
Bol sıvı tüketmelisiniz .
Baş dönmesi, baş ağrısı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, vajinal kanama ve kasık ağrısı gibi
şikayetleriniz olursa egzersiz yapmayı bırakınız ve doktora başvurunuz.

Vajinismus

Tedavideki temel kas belleğinin yeniden oluşturulması ve pelvik kaslara söz geçirebilmeyi
öğrenebilmektir. Bu da verilecek bilişsel ve davranışsal terapiler ile mümkündür. Pelvik kasları
kontrol etmeyi öğrenip, kas belleği yeniden oluşturulduktan sonra hastalık tekrarlamaz.
Tedaviyi ertelemek başarıyı güçleştirir.

Vajinismus hastalığı kişiye özel programlarla tedavi edilebilen bir durumdur.
Vajinismus tedavisinde Bilişsel ve Davranışçı Terapi (BDT) esas alınarak, bütünsel yaklaşımla
vajinismus derecesine göre uygun yaklaşım ile tedavi edilir.

Vajinismusun %90 nedeni psikolojik iken %10 luk kısımda fiziksel problemler rol oynamaktadır.
Bu nedenle fiziksel problem olup olmadığını anlamak için vajinal muayene gerekir.
Psikolojik nedenler arasında çocukluk çağından itibaren alınan yanlış veya eksik cinsel bilgiler,
ilk cinsel ilişki ile ilgili anlatılan abartılı hikayeler, yetiştirme tarzı, yaşanmış iz bırakan cinsel
travmalar sıklıkla yer almaktadır.
Fiziksel problemler arasında ise anatomik olarak yarım ay şeklindeki yüksek kenarlı sert tipteki
veya perdeli/bölmeli kızlık zarı, vajinal gelişim kusurları (kör vajina, kısa vajina),vajinal kanal
kistleri, vajinal tümörler ve dev kondilomlar bulunmaktadır.

Son derece mutlu bir şekilde birbirini seven, belki de cinsellik harici hiçbir problem yaşamayan
çiftlerde her şey yolunda giderken, hatta son derece güzel ve keyifli ön sevişmeleri olurken,
ilişkinin birleşme aşamasında adeta “panik atak benzeri bir durum” gelişir. Kadın kendisini
aniden kasar, bacaklarını kapatır, eşini iter, kendisini de geriye çeker. Vajinadaki ıslanma, kuruluğa
dönüşür.
Bu panik atak benzeri durumda kalp atışının hızlanması, nefes sayısında artış , korku ve heyecan
sonrası kadın kendini olabildiğince sıkar, kasar ve penisin içeri girmesine engel olur.
Önceden yerleşmiş olan ağrı beklentiniz gerçekte olmayan ağrıları hissetmenize sebebiyet
verebilir. İlişki sırasında ağrı beklentilerinin artması kişinin kasılmasına, kişinin kasılması ise
gerçekten daha fazla ağrı hissetmesine neden olarak bir kısır döngü oluşturur. Bazen ilişkide
gerçekten hissedilen bir ağrı, acı da vardır.
Cinsel birleşmenin haz ve keyif içermesi ve çiftleri mutlu etmesi gerekirken vajinismus sorunu
buna engel olur.

Vajinismus problemi olan kadınlarda, vücut ve zihin asla cinsel ilişkiye dair pozitif bir deneyime
sahip değildir. Kadınlardaki bu olumsuz cinsel mesajlar çok çeşitlidir ve bu mesajlar vajinadaki
kasların (özellikle de PC kasının) istemsiz (refleks) bir tepki ile kasılmasına sebep olur.
Sahip olunan sorun zaman içinde bir cinsel problem halinden öte bir “aile problemine” dönüşebilir
ve çığ gibi büyüyerek daha önceden tahmin bile edilemeyen çok farklı sorunlara yol açabilir. Bu
nedenle bir an önce profesyonel destek almak çok önemlidir.
Normalde bir kadın idrarı geldiğinde tuvalete giderken PC kasını kasar, idrarını yaparken de
gevşetir. Yani PC kası kişinin kendi isteminde çalışan bir kastır. Ancak vajinismus hastalarında
cinsel ilişki sırasında bu kontrol kaybedilir. Yani normalde kendi idrarını tutabilen bir kişi cinsel
ilişki sırasında bu bölgedeki kaslarını kontrol edemez. Ve PC kası istemsiz olarak kasılır. Böylece
ilişki girisimleri başarısızlıkla sonuçlanır.

Vitamin ve Besin Takviyeleri

Günümüzde farklı nedenlerle D vitamini eksikliği oluşmakta. 
Ve bu eksiklik pek çok hastalığa sebep olmaktadır.

Vitamin D3 almak için piyasada 2 ilaç var .

Devit 3 damlada (15ml) 50000 ünite bulunmakta
Coledan damlada (10ml) 150000 ünite bulunmaktadır.

Eğer vit D3 değeriniz 10 ng/ml nin altında ise haftada bir kez 50 bin ünite kullanmalısınız.
Bunu 6_8 hafta kullanmak lazım
Devit 3 haftada 1 sise . Coledan ise haftada 1 kapak 50 bin ünite ediyor.

8 haftadan sonra ise coledan günde 1-2 damla, devir 3 ise günde 6 damla devam ederiz.
Kan değeri 20-30 ng/ ml arasında ise bu dozdan devam edilir .

3 ay sonra kan tahlili ile takip edilir
Tabi ki tüm tedavi hastaya ve onun durumuna göre düzenlenir.