Frengi Treponema pallidum adı verilen bakterinin neden olduğu cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur.
Yaygınlığı ülkemizde ve dünyada artış göstermektedir. Sifiliz HIV enfeksiyonunun bulaşmasında da etkilidir. Korunmasız cinsel ilişkide bulunan her yaşta ve cinsiyetteki bireylerde görülebilir. Ayrıca sifiliz enfeksiyonuna sahip kişilerin eşyalarını kullanmakla da bulaş mümkün olabilmektedir. İlk yıl bulaşıcılık çok yüksektir.
Korunmasız cinsel ilişki en önemli bulaş yoludur. Birden fazla partneri olan ve korunmasız ilişkide bulunan herkes risk altındadır.
Sifilizin lezyonlarına temas ile de bulaş gerçekleşir. Bu yaralar dış genital organlar, vajina, makat, rektum, ağız ve dudaklarda görülebilir.
Anneden bebeğe geçiş görülür.
Bulgular cinsel ilişkiden sonraki 3 hafta içinde ortaya çıkmaya başlar. Hastalık üç evrede görülebilir.
SİFİLİZ BELİRTİLERİ
Sifiliz 3 evrede çeşitli belirtilere ve hastalıklara yol açar.
Birinci evrede, vücuda giren bakteri kan ve lenf dolaşımı ile vücuda yayılır. Ortalama 21 günde tipik bir sifiliz yarası görülür. Şankr adı verilen kenarları belirgin, sert, yuvarlak-oval, tek yada birden fazla ağrısız bir yara oluşur. Bu yara ağrısız olduğundan farkedilmeyebilir. Tedavi olunmadığında bu yaralar kaybolsa bile 2. Evreye geçilir.
2. evre ortalama 1 ila 6 ay arasında belirtiler başlar. Ateş, boğaz ağrısı, kas ağrıları, halsizlik, lenf bezlerinde şişlik, yaygın lezyonlar, bulantı, kusma gibi belirtiler görülür. Lezyonlar ağız, yutak ve genital bölge mukozasında gri-beyaz plaklar şeklinde de görülebilir. Sinir sistemi tutulumu, karaciğer, göz, böbrek tutulumu görülebilir.
3. evre gizli evre olarak adlandırılır. 10-30 yıl sonra Kas hareketlerinin koordinasyonunda güçlük, felç, hissizlik, körlük, ruhsal bozukluklar, kalp ve damar tutulumu ve buna bağlı göğüs ağrısı ve infarktüs, bunama, idrar kaçırma, konuşma bozukluğu görülebilir.
HAMİLELERDE FRENGİ / SİFİLİZ
Hamile sifiliz hastalarında anne karnındaki bebeğe bulaş görülebilir. Erken doğum, ölü doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek doğumuna neden olabilen sifiliz bebekte ilk 3 aydan itibaren belirti vermeye başlar. 5. Ayda ise tüm sistemlere yayılır.
Doğum sırasında eğer annenin genital bölgesinde yaralar var ise bebeğe geçiş görülebilir.
Ftüste karaciğer-dalak büyümesi, sarılık, kansızlık, döküntüler, lenf bezi büyümeleri, göz-kemik tutulumları, menenjit, sinir felçleri, ölü doğum
Doğum sonrası ise katarakt, sağırlık ve konvülziyon (nöbet geçirme),
2 yaş sonrası ise Hutchinson dişleri denilen özel diş yapısı, duyma kusuru, mental gerilik (zekâ geriliği), semer burun görülür.
Erken tanı ve tedavi bu nedenle anne ve bebek için hayati önem taşır.
SİFİLİZ / FRENGİ TANISI VE TEDAVİSİ
Sifiliz tanısı oldukça kolaydır. Kan testi ile tanı konulabilmektedir. nontreponemal (RPR, VDRL) ve treponemal (FTA-ABS, TPHA) testleri ile tanı konur.
Gebe kadınlarda bu testlerin rutin olarak yapılmasında yarar vardır.
Eşi veya partneri ve hastalık sırasında veya sonra doğan çocukları varsa tetkik edilir.
Konjenital frengi söz konusu ise ailenin diğer bireyleri muayene edilir.
Frengi teşhisi konulur konmaz hiç vakit kaybetmeden hasta bilgilendirilerek tedavi edilmelidir.
Tedavide penisilin grubu ilaçlar kullanılır ve oldukça başarılı sonuç verir. Bulaş durumuna göre partner veya partnerler, çocuk ve yenidoğan tedaviye dahil edilebilir. Hasta testleri negatif olana dek 3-6 aylık aralıklarla izlenir.
Sifiliz testi pozitif olan kişi için cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların da taranması çok önemlidir.
İnsan papilloma virüsü olarak adlandırılan HPV , deri ve mukozal yüzeylerdeki bazal epitelyal tabaka hücrelerini enfekte eden bir DNA virüsüdür. Dünyada ve ülkemizde oldukça yaygın olarak görülen HPV, cinsel yolla bulaşarak HPV Enfeksiyonuna neden olur.
HPV Enfeksiyonu hem kadın hem de erkeklerde görülür. HPV Enfeksiyonunun gençlerde ve sağlıklı çocuklarda da görüldüğü çeşitli çalışmalarda kanıtlanmıştır. (Bulaşma yollarından bahsederken bu konuda sizlere ayrıntılı bilgi vereceğiz). Bu nedenle her yaş ve her cinsiyet bu enfeksiyondan etkilenebilir.
Verilere göre (Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrol Merkezi) cinsel olarak aktif her bireyin HPV ile enfekte olma riski %50 dir ve 50 yaş üzeri kadınlarda yaşamları boyunca HPV ile karşılaşma oranları %80 dir.
HPV NASIL BULAŞIR ?
Cinsel yolla bulaşan HPV büyük oranda cinsel ilişki ile bulaşır. Korunmasız anal ilişki, oral sex, vajinal ilişki bulaşa neden olur.
Cinsel temas dışında havlu, bornoz, iç çamaşırı gibi malzemelerin ortak kullanımı, kontamine objeler (özellikle de cinsel araçların ortak kullanımı) indirekt bulaşmaya neden olur. Çocuklara genellikle kontamine objelerle temas veya cinsel istismar yolu ile bulaş gerçekleşir. Bu nedenle 2 yaşından büyük çocuklarda görülen siğiller önemsenmeli, cinsel istismar ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
2 yaşından küçük çocuklarda görülen HPV çoğunlukla vajinal doğum sırasında bulaşır.
HPV BELİRTİLERİ NELERDİR?
HPV tipine göre kuluçka süresi değişmektedir. Genellikle bulaştan sonra 2 ay ile 6 yıl arasında kadın ve erkeklerde belirtiler gözlenebilir. HPV Enfeksiyonu bazen yıllarca belirti vermeyebilir. HPV nin türüne göre genital siğiller görülebilir. Genital siğil bulunmaması, HPV nin olmadığı anlamına gelmez.
Genital siğiller genellikle anüs çevresi , penis çevresi ve testislerde , yani tüm genital bölgede görülebildiği gibi, oral sex ile bulaşlarda ağız mukozası ve solunum yollarında da görülebilir. Kabarık, kahve veya pembe tonlarında et benine benzeyen genital siğiller öncelikle milimetrik olarak başlar ve büyürler. Siğiller farklı görünümlerde olabilir. Kimi sert ve karnabahar görünümünde olabilir. Genital siğiller dağınık halde bulunabildikleri gibi küme halinde de bulunabilirler.
Kadınlarda özellikle vajinal bölgede bulunan siğiller, kaşıntıya, cinsel ilişki sırasında ağıya ve kanamaya neden olabilir. Erkek ve kadınlarda idrar yollarına yakın kısımlarda bulunan siğiller, idrar yaparken bazı şikayetlere neden olabilir. Siğiller el ve ayaklarda bulunabilir.
GENİTAL SİĞİL VARLIĞINDA NE YAPILIR ?
Genital siğiller kişi tarafından et benleri ile karıştırılabilir. Bu nedenle genital bölgede ve ağız içinde oluşan lezyonlarda hekime danışmak gerekir. Hekim çeşitli cihazlar ve büyüteçler ile lezyonları daha iyi ayırt edecektir. Ayrıca sizi gerelkli testlere yönlendirecek , bilgilendirecek ve gerekli tedavileri uygulayacaktır. Bazen vajinal mukozadaki doğal kıvrımlar siğiller ile karıştırılmakta ve gereksiz paniğe yol açmaktdır. Genital bölgedeki veya ağız içindeki lezyonların fotoğrafından yeterli bilgi sağlanamamaktadır. Ayrıca kişisel gizliliğiniz için bu görsellerin paylaşılması uygun değildir. En doğru tanı hekim muayenesi ile konur.
HPV HANGİ ÖNEMLİ HASTALIKLARA NEDEN OLUR ? HPV TİPLERİ NELERDİR ?
HPV’nin 200’den fazla çeşidi vardır. HPV tipleri yüksek riskli ve düşük riskli olarak gruplandırılır. Bu gruplandırma kanser oluşturma riskine göre yapılmıştır. 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 66 ,68 kanser oluşumu açısından yüksek riskli, ise 6, 11, 40, 42, 43, 44, 54, 61, 70, 72, 81 ise düşük riskli hpv tipleridir. Genellikle 6 ve 11 tipi genital siğillere neden olurken, 16 ve 18 rahim ağzı kanseri açısından yüksek risklidir. Rahim ağzı kanserinin en önemli nedeni HPV enfeksiyonudur. Bir kişi birden fazla hpv tipi ile enfekte olmuş olabilir. Bu nedenle genital siğillerin bulunması veya bulunmaması hangi tiple enfekte olunduğunu belirlemez. Tanı sadece test ile konulabilir. Düşük riskli hpv tipleri de daha düşük oranda kanserlere neden olabilir.
Rahim ağzı kanseri başta olmak üzere , vulva, vajina, penis, anal bölgelerinde kanserlere, orofaringeal kanserlere ve laringeal kanserlere neden olabilmektedir. Adenokanserler ise HPV ile çok ilişkilendirilememiştir. Ayrıca deri kanserleri ile HPV virüsü arasında ilişki bulunabilmektedir. Prostat, meme, mide, akciğer, mesane kanserleri ile HPVnin bağlantısı bulunabilir. Bazı baş ve boyun kanserleri de HPV ile ilişkili olabilir.
HPV Testi HPV DNA testi ile yapılır. Bu testte HPV nin varlığı ve tipi saptanır. Tip tayini oldukça önemlidir. Kadın ve erkeklerde doktor muayenesi ile siğillerin saptanması durumunda lezyondan örnek alınması veya lezyon bulunmayan kadınlarda servikal sürüntü alınması yolu ile test uygulanabilir. Erkeklerde lezyon yok ise HPV testi uygulanamaz. Bu nedenle kadınlarda düzenli servikal Pap Smear testi yapılması son derece önemlidir. Herhangi bir HPV tipi saptanamayan kadınlarda 5 yılda 1 tarama yapılmalıdır. Yüksek tipli HPV virüsü saptanması durumunda ileri tetkiklere başvurulabilir.
HPV VE GENİTAL SİĞİLTEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ ?
HPV yi tamamen vücuttan yok edecek bir tedavi bulunmamaktadır. Siğiller ise bulundukları bölge ve büyüklüklerine göre farklı şekillerde tedavi edilir. Bu seçenekler arasında bölgeye uygulanan ilaçlar, koter ile yakma, lazer, dondurma işlemi, cerrahi olarak çıkarma tedavi seçenekleridir. Siğiller mutlaka tedavi edilmelidir. Böylece özellikle erkeklerde nüksler azaltılabilir.
Bağışıklık sistemi güçlü olan bireylerde virüs vücut tarafından yok edilebilir. Bu oran oldukça yüksektir. Bu nedenle bağışıklık sisteminin desteklenmesi tedavide ve korunmada oldukça önemlidir.
HPV’DEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILIR ?
HPV den korunmak için öncelikle bulaş şeklini bilmek son derece önemlidir. Çünkü Hpv bulaşma riski cinsel yönden aktif ve çok eşli kişilerde yüksektir. Bu nedenle tek eşlilik çok önemlidir. Partnerin de tek eşli olması gerekir.
Kronik hastalığı bulunan bireylerde, bağışıklık sistemi zayıf olan veya bağışıklık sistemi hastalığı olan bireylerde, bağımlılarda, erken yaşta cinsel ilişki yaşayanlarda, HPV aşısı olmayan bireylerde HPV riski daha yüksektir.
Siğillerin bulunduğu dönem bulaştırma açısından en yüksek riskli dönemdir. Ancak siğiller bulunmadan da bulaş gerçekleşebilir.
HPV den korunmanın en etkili yolu aşıdır. Prezervatifin doğru kullanımı HPV bulaşma riskini azaltır. Ancak tamamen yok etmez. Çok eşli bireyler mutlaka prezarvatif kullanmalıdır. Ancak unutulmamalıdırki ciltten cilde temas ta bulaşmaya neden olur.
HPV AŞISI NASIL VE NE ZAMAN UYGULANABİLİR ? YAN ETKİLERİ NELERDİR ? ERKEKLER AŞI OLABİLİR Mİ ?
HPV den korunmada aşı çok ama çok önemlidir. İlk cinsel deneyim başlamadan önce HPV aşısı uygulanması kişiyi HPV den korur. Bu nedenle 9 yaşından sonra kız ve erkek çocuklarına aşı yapılabilir. Aşının ülkemizde farklı türleri bulunmaktadır. Şu anda ülkemizde HPV aşısı rutin olarak uygulama kapsamında değildir. Kişi aşısını ücretli olarak uygulatabilir. Aşı 45 yaşına kadar yapılabilmektedir. Ancak ne kadar erken ve cinsel temas olmadan yapılırsa o kadar etkilidir.
İlk defa aşı olacak 9-14 yaş aralığındaki çocuklarda 2 doz aşı uygulanır. 1. Doz uygulanmasından 6-12 ay sonra 2. Doz yapılmalıdır. Bu şekilde korunma sağlanır. 15 yaş üzerinde ise 3 doz uygulanır. 1. Dozdan 1-2 ay sonra 2. Doz- 6. Ayda ise 3. Doz uygulanır.
Sevgili gençler; Smear ve HPV testini beraber değerlendirmek mantıklıdır. Çünkü rahim ağzı kanserlerinde HPV enfeksiyonu varlığı yüzde 95 gibi cok yüksek bir orandadır. HPV enfeksiyonu gençlerde çok yaygındır. Ancak enfekte olan genç kadınların çoğunda ilk 1 yıl içinde enfeksiyon negatifleşir. 30 yaşından önce bu testi yapmak bize bir sürü yanlış veri verecektir. Çünkü çoğu pozitif vaka bir süre sonra kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Dünya Sağlık örgütü bu testi 35 yaşından sonra önermekte. Yani çok özel durumlarda doktorunuz önermedikçe 30 yaşından önce HPV testi yaptırmayın.
Bilmeyenler için biraz bilgi vermek istiyorum. Çünkü çok sık karşınıza çıkıyor ve önemli olduğunu biliyoruz. HPV human papilloma virüs demek. Adı üzerinde insanda çıkıntılar yapan virüs. En bilinen hali siğil. El ve ayakta, hatta vücudun her yerinde olabilir. Bu virüsün yüzlerce tipi var. Genital bölge de dış yüzde yerleşenler ve rahim ağzı ve vajina duvarlarında yerleşenler hepsi ayrı tipler. Bunların sadece iç genital organlarda yerleşenlerinin bir kısmı kanserojen oluyor. Uzun lafın kısası kasık bölgesinde siğil görmek sizi korkutmasın , kanser olacaksınız anlamına gelmiyor ama tedavi olun. Ve doktorunuzun önerdiği zaman HPV ve smear testi yaptırın.
Sevgili genç kadınlar ve genç kızlar bu bilgiyi özellikle sizin için paylaşıyorum. Human papilloma virüs’ün en çok kansere yol açan tipleri için aşı geliştirildi. Yaklaşık 15 yıldır avrupa’da birçok ülkede uygulanıyor. Hatta rutin aşı programlarında yer almış bile. Aşı takvimini pano şeklinde paylaşıyorum. Bizim ülkemizde bulunan preparat 4 tipine karşı hazırlanmış olan ve en yaygın kullandığımız. Rahim ağzı kanserinin %95 oranında HPV enfeksiyonu ile beraber olduğunu biliyoruz .
O HALDE GENÇ KIZLARIMIZI, GENÇ KADINLARIMIZI AŞILAYALIM . RUTİN AŞI PROGRAMINA ALINMASINI SAĞLAYALIM. DOKTORUMUZDAN TALEP EDELİM.